Alper Girgin “Anlam dolu bir kariyer: Kurumsal Sosyal Sorumluluk”

“16 Kasım 2009

Saat 09:00. Elinde oyuncak bebeği, annesinin koynunda yeni kopmuş bir kız çocuğu etrafını çeviren dağlara doğru ince çığlıkları ile “Andımız”ı söylüyor. Çanakkale’ye bağlı bir köy olan Kirazlı’da Yatılı bölge ilköğretim okulundayız. Yaklaşık 100 öğrenci, 1.sınıftan 8.sınıfa hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nı okuyup, “Andımız”la güne başlıyor.

Derse başlıyoruz, Edison’un kararlığından bahsediyorlar, taşı delenin suyun sürekliliği olduğunu biliyorlar. Buğulu gözlerle izliyorum. Sonra içlerinden öğrenciler seçiyoruz, Oku Düşün Paylaş’ın onlara ne kattığını bize anlatacaklar. Heyecanlılar, okumayı daha çok sevdiklerinden, fikirlerini özgürce söyleyebildiklerinden ve sözlerine değer verildiklerinden bahsediyorlar. Alpaslan isminde YIBO’ya yeni gelen bir çocuk, heyecandan ağlamaya başlıyor, yanına gidiyorum, konuşuyoruz. Geçen hafta anne babası onu bırakmış, ağlıyor, “yanındayım” diyorum, beraber ağlıyoruz…

Öğleden sonra merkezde başka bir ilköğretim okulundayız, artık 9 hafta her Pazartesi buradayım. Çocukların cıvıltısı koridorları daha sonra sınıfları dolduruyor, hem haylazlar hem de meraklı. Bir dinliyorlar, bir karışıyorlar.”

Bu cümleleri 2009 yılında şirketimin desteklediği “Anadolu’ya beyin göçü” projesinde kaleme almıştım. Çanakkale’de 5 farklı ilkokulda gönüllü öğretmenlik deneyimi elde ettiğim zamanlarda duygularım üst düzeye çıkıyor, bu anları insanlara anlatabilmek için günlükler tutuyordum.

Aradan tam 10 yıl geçti. O günden bugüne birçok sosyal sorumluluk projesinde yer alma fırsatı yakaladım. Zamanla gönüllü bir eğitim elçisine dönüştüğümü fark ederken, birçok gencin de hayatına bir anlam katmaya başlamıştım. Kariyerim de bu değişimle beraber zenginleşti.

İlk sosyal sorumluluk projesi deneyimim olan “Oku Düşün Paylaş”a katıldığımda 2007 yılıydı. Göztepe’deki ilkokulda 6.sınıf öğrencileriyle her Cumartesi biraraya geldiğimiz zamanlar henüz kariyerine yeni başlamış bir finans profesyoneliydim. O dönemlerde bu projeye katılmamda, kararı vermemde iş arkadaşlarımın bende bu enerjiyi görüp yönlendirmesi etkili olmuştu. Bazen yakınlarınız sizden daha çok sizi anlayabiliyor ve gerçek bir aynalama yapabiliyorlar. Bundan iki yıl sonra gelen Çanakkale projesi ise hem sosyal sorumluluk kariyerimde hem de profesyonel kariyerimde dönüm noktası oldu.

Profesyonel kariyerimde de bir dönüşüme ihtiyaç duyduğum anda gelen Çanakkale projesi dönüşünde işimde de bir yıllık çalışmayla şirkete büyük katkı sağlayan bir üretkenlik projesi yaptım. Zamanla enerjiler birbirini destekliyor, etkileşimler yeni ufuklar açıyordu.

ÖSGD ile karşılaştığımız dönemde de profesyonel kariyerimde yeni başarılara imza atmak istediğim bir dönemdi. 2012 yılında Meslek Lisesi Koçları Programı’nda yer almaya başlamamla bu pencere de yavaş yavaş açılmaya başladı. Projede beraber çalışmaya başladığımız İnsan Kaynakları’ndan arkadaşım bendeki farklı yetenekleri görüp bana gönüllü mentörlük yapmaya başlamış, öte yandan Meslek Lisesi Koçları Programı da şirketimizde büyük ses getirmeye başlamıştı. Avrupa’da önemli projelere verilen bir ödülü bu projeyle beraber kucakladıktan sonra da artık değişim rüzgarları iyice esmeye başlamıştı. 2014 yılında bu önemli değişimi gerçekleştirmiş, sosyal sorumluluk projelerinde geliştirdiğim proje yönetimi ve liderlik becerilerimi yeni başvurduğum Pazarlama Projeleri yönetimi ekibi mülakatlarında göstermiştim.

Pazarlama ekibine geçişimle yepyeni bir dünya açılmış ve değişim rüzgarlarının nasıl birbirini etkilediğini bir kez daha anlamıştım. Tabi iki kariyerin birbirini etkilemesi bununla kalmayacaktı. Sosyal sorumluluk projelerinde öğrendiğim “hayat boyu mentör” gerekliliği beni farklı departmanlardan farklı insanlarla biraraya getiriyordu. Bu yetkin kişilerle yaptığım konuşmalar her seferinde bana yepyeni bir vizyon veriyordu. 2 yıldan beri pazarlamada çalışıyordum ve bu sefer 2015 yılının sonuna doğru yepyeni bir fırsat karşıma çıkmıştı. İnsan Kaynakları’nda olan bir değişim rüzgarında mentörümün de tavsiyesiyle yepyeni bir fırsat elde etmiştim. Bu fırsat bana geldiğinde fark ettiğim ilk şey, tüm değişimlere mental olarak hazırlanmayı nasıl öğrendiğimdi.

Şimdi 3 yıl önce heyecanla kabul ettiğim İnsan Kaynakları işindeyim. Kariyerimin orta olgunluk dönemini yaşadığım şu zamanlarda yaşadığım değişimlerin nasıl da birbirini tetiklediğini görüyorum. Sosyal sorumluluk projelerinde elde ettiğim umudunu hep ayakta tutmak, değişimlere açık olmak ve en önemlisi gelişimlerin yeni fırsatlar yarattığını görmek profesyonel kariyerimde de beni hayal bile edemeyeceğim yerlere getirdi.

Şimdi mi neler yapıyorum? Sosyal sorumluluk projelerine tabi ki devam ediyorum… Ancak bu sefer hayatıma iki yıldan beri üniversite öğrencileri girdi. Iki yıldan bu yana onlara kurumsal hayatı anlatıyorum ve onlara rehberlik edeceğini düşündüğüm bir kitap hazırlıyorum. Çeşitli profesyonel dallardan onlarca genç yetenekle irtibat halindeyim ve beraber neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. Umut paylaştıkça çoğalıyor ve bizi zenginliğiyle güzelleştiriyor, onlar da sosyal sorumluluk projeleri için hevesleniyorlar. Kısacası sosyal sorumluluk geleceğimizi şekillendiriyor ve yeteneklerimizi büyütüyor, bize umut dolu zengin bir dünya sunuyor.

* Kurumsal hayatta geçirdiği 15 yılda medya, yazılım ve hızlı tüketim sektörlerinde görev alan  Alper Girgin, en son çalışmakta olduğu PepsiCo Türkiye’de Finans, Pazarlama ve İnsan Kaynakları departmanlarında farklı görev ve sorumluluklar almıştır. Kariyeri boyunca finansal okuryazarlık konularında uzmanlaşan, üstüne pazarlama görevleriyle ticari bakış açısını alan Girgin, son kariyer durağı olan insan kaynaklarında ücret stratejilerinin geliştirilmesine, yetenek yönetimi tecrübesini de ekleyerek, ekibine liderlik etmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

2 + 4 =